Translate

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Bu Blogda Ara

son moda haberlerini almak için mail adresinizi yazınız

17 Ekim 2009 Cumartesi

TÜRKİYE'DE HIV TEHLİKESİ..

TÜRKİYE'DE HIV TEHLİKESİ..

Türkiye'de cinsel yolla bulaşan hastalıklarla ilgili yeterli önlemlerin alınamaması ve eğitim programlarının yeterli etkinlikte olamaması nedenleri ile HIV/AIDS büyük bir sorun olmaya başlamaktadır. Ancak ülkemizde sağlık kayıt sistemlerinin özellikle cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusunda yeterli çalışmaması ve hastalığın uzun süren belirtisiz döneminin olması nedeni ile gerçek rakamların bunun çok üstünde olduğu düşünülmektedir. Türkiye'de ilk olguya 1985 yılında tanı konmuş ve o tarihten başlayarak 1992 yılına kadar olgu sayılarında bir önceki yıla göre fazla artış saptanmaz iken, 1992 yılından beri olgu sayıları katlanarak artmaktadır.

Türkiye'de HIV/AIDS olgu sayılarının artma nedenleri şöyle sıralanabilir

    Ülke nüfusunun genç olması,
    Cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusunda bilgilerin kısıtlı olması,
    Turizm sektörünün ülkemizde giderek gelişmesi: Ülkemize her geçen gün daha fazla sayıda turist gelmektedir. Özellikle HIV/AIDS olgularının sık olduğu ülkelerden gelen turistler arasında bu hastalığa yakalanmış kişilerin bulunma olasılığı fazladır.
    Yurtdışında çalışan Türk vatandaşlarının çok sayıda olması ve giderek artması: Özellikle yurt dışında uzun süreli kalan vatandaşlarımızın bulundukları ülkedeki hasta sayısının sıklığına bağlı olarak bu hastalığa yakalanma riski artmaktadır.
    Damar içi madde kullanımının giderek artması: HIV/AIDS bulaş yolları arasında damar içi madde kullananlar ikinci sırayı oluşturmaktadır. Damar içi madde kullananların sayılarının giderek artması HIV enfekte olgu sayılarının da artmasına neden olmaktadır.


Ülkemizde cinsiyete göre dağılımda
%73.5 erkek,
%26.5 kadın olarak saptanmaktadır.

Olguların %20'sinin sürekli yaşadığı yerin yurtdışı olduğu, toplam 57 ilden bildirim yapıldığı ve en fazla bildirimin Ankara, İstanbul ve İzmir'den olduğu bildirilmektedir.

HIV/AIDS'in Bulaş Yolları ve Korunma

Risk gruplarına göre HIV/AIDS olguları incelendiğinde:

    %46.3 heteroseksüel,
    %9.48 damar içi madde kullananlar,
    %9 homoseksüel,
    %5.5 kan transfüzyonu (%1.5 hemofili hastaları, %4 diğer) yolu ile,
    %0.85 anneden bebeğe geçiş,
    %28.1 ise bilinmeyenlerden oluştuğu görülmektedir.


%28.1 gibi büyük bir oran göstermektedir ki eksik bildirim söz konusudur ve bu da ülkemizdeki epideminin boyutunu öğrenmedeki güçlüğü gözler önüne sermektedir.

Cinsel yolla bulaşma
HIV enfeksiyonunun en önemli bulaş yolu cinsel temastır. HIV/AIDS her türlü cinsel temasla (homoseksüel, heteroseksüel, vajinal, oral, anal) bulaşmaktadır. Semen (meni) ya da kanla temasa neden olabilecek her türlü cinsel etkinlikte bulaş riski bulunmaktadır. Bu tür bulaşa bağışık hiç kimse bulunmamaktadır. Bulaş için HIV (+) kişi ile yapılan tek bir cinsel temas bile yeterli olmakta ancak cinsel temas sayısı arttıkça bulaş riski artmaktadır.

Cinsel aktiviteden bütünüyle kaçınarak ya da enfekte olmayan eşle monogamik bir ilişki sürdürerek HIV enfeksiyonunun bulaşı önlenebilmektedir. Cinsel temas sırasında prezervatif (kondom, kılıf) kullanılmasının koruyuculuğu, kondomun lateks olması, doğru ve sürekli kullanılması, yırtık ya da delik olmaması kaydıyla kanıtlanmıştır. Kadınlar için hazırlanmış olan intravajinal kondomlar da doğru ve sürekli kullanımla etkili olmaktadırlar.

Kan ve kan ürünleri ile bulaşma
Kanda virüsün yoğun miktarda bulunması nedeni ile virüsü taşıyan kişilerden alınmış kan ve kan ürünleri ile hastalık bulaşabilmektedir. 1985 yılında antikor testlerinin bulunması ile dünyanın her yerinde kan ve kan ürünlerinin hastaya verilmeden önce HIV yönünden test edilmesi zorunlu kılınmıştır. Türkiye'de 1987 yılından beri tüm kan ve kan ürünlerine ELISA yöntemi ile antikor saptandıktan sonra hastaya verilmektedir, bu nedenle kan ve kan ürünleri ile olan bulaş azalmış gözükmektedir. Ancak hastalığın pencere döneminin olması, acil durumlarda test yapılmadan kan ve kan ürünlerinin kullanılabilmesi nedenleri ile oranı çok azda olsa bu yolla geçiş bildirilmektedir. Damar içi madde kullanımı alışkanlığının önlenmesi, tedavi edilmesi, kullanılıyorsa ortak enjektör kullanımı risklerinin anlatılması bu grup hastalarda HIV bulaş riskini azaltmaktadır. Bazı Avrupa ülkelerinde ve Amerika Birleşik Devletleri'nde devlet tarafından temiz enjektör dağıtım programları uygulanmakta ve çalışmalar önemli ölçüde başarı sağlandığını bildirmektedir. Gelişmiş ülkelerde enjektör paylaşımının azaldığı, steril iğne satın alınışında ve iğne temizleme işlemlerinde artma gözlendiği saptanmaktadır.

Anneden bebeğe bulaşma
HIV gebelik süresince, doğum sırasında ve postpartum (doğum sonrası) dönemde emzirmekle bebeğe geçebilmektedir. Bu oran %20-30'dur. Ancak HIV (+) anneye gebeliğinin son üç ayında, doğumdan sonra da bebeğe antiretroviral tedavi başlanır ve elektif sezaryen uygulanırsa bu oran %8-10'lara düşebilmektedir.
Perinatal(Doğum sırasında) geçişte korunmada önemli olan öncelikle HIV prevalansı(görülme sıklığı) yüksek olan bölgelerde doğurganlık yaşındaki ve HIV enfeksiyon riski olan kadınlara hastalığı öğretebilmektedir. Eğer kadın HIV (+) ise doğum kontrol yöntemleri öğretilmeye çalışılmaktadır. Buna karşın gebe kalan HIV (+) kadınlara erken dönemde kürtaj yapılması pek çok ülke tarafından kabul edilmektedir. Eğer anne adayı bebeği doğurmak istiyorsa gebeliğin son üç ayında anneye, doğumdan sonra da bebeğe antiretroviral tedavi başlanmakta ve hasta yakın izleme alınmaktadır.

Sağlık personeline bulaşma
Sağlık personeline kan ile kontamine olmuş (bulaşmış) vücut sıvılarıyla temas sonucunda HIV'nin geçişi olanaklı olabilmektedir. Kontamine iğne batmasını izleyen serokonversiyon riski %0.3 iken, mukoza ya da derinin kanla kontamine vücut sıvılarıyla teması sonucunda serokonversiyon riski çok daha düşüktür. Sağlık personeli öykü ve fizik inceleme ile enfekte hastaları ayırt etme olanağına sahip olamadıklarından korunmak için tüm hastaların kan ve diğer vücut sıvılarını potansiyel enfekte kabul ederek evrensel önlemlere uyarak çalışmalıdırlar.

Ülkemizde henüz sayıları bini bulan HIV enfekte olgular için hasta sayıları milyonları bulan ülkelerden örnek alarak, sayıların daha da artmasını engellemek için çalışmalarımızı artırmalıyız. HIV infeksiyonunun bulaş yollarını bilmek, korunmayı öğrenmek, öğretmek ve davranış değişikliğinde bulunulmasını sağlamak, HIV/AIDS'li hastaları toplumdan dışlamadan hep birlikte elele vererek yaşamakla bu hastalığa karşı savaşım verebiliriz.

SABAHLARI SEKS YAPIN

SABAHLARI SEKS YAPIN

Metabolizması saat başı değişen insanın seks için en uygun
zamanı, bilinenin aksine gece değil, sabah saatleri...

İnsanın metabolizması 24 saat içinde sürekli değişim gösteriyor. Biyologlar ve farmakologların 'kronobiyoloji' adını verdikleri bu durum, kişinin duygusal hayatında da farklılıklara neden oluyor. Örneğin, sabah çok enerjik, sevgi dolu,aşk cıvıltıları ile doluyken, akşam verimlilik ve motivasyon en aza düşebiliyor. 'Kronobiyoloji'ye göre seks için en iyi zaman, sabah saat 08.00 olarak açıklandı.

Kronobiyolojik saat


06.00 Kortizon salgılamasıyla organizma uyanır. Metabolizma hareketlenir, o günün işleri için enerji ve protein hizmete hazır olur.

08.00 Bu saat cinsel yaşamınız için en iyi zamandır. Çünkü bezler fazla miktarda hormon salgılarlar. Romatizması olanlar organlarındaki ağrıyı daha kuvvetli hissederler.

11.00 Vücudumuzun tam formunda olduğu bir saattir. Kalp ve dolaşım o kadar zinde durumdadır ki, yapılan muayenelerde kalpteki bir bozukluk dahi gözden kaçabilir..

13.00 Vücut formdan bir hayli düşmüştür. Verimlilik tüm gün ortalamasının %20 aşağısındadır. Bütün organlar en alt düzeyde çalışır.

15.00 Yeni işlere hazır olun, enerjimiz geri gelmiştir. Belleğimiz tam formundadır. İkinci kez verimliliğe yaklaşırız, ama bu verimlilik sabahkinden azdır.

20.00 Karaciğerdeki yağ düzeyi düşer ve kirli kan kalbe, her zamankinden daha fazla akar. Alerjisi olanlar ve astımlılar ilaçlarını bu saatte almalıdırlar.

21.00 Sindirim organlarının günlük görevi sona ermiştir. Davetleri sevenler dikkatli olmalıdırlar..

23.00 Organizma, gün boyunca aktif bir şekilde faaliyet gösteren stres hormonunun salgılamasını durdurur. Bu saatte sakinleşiriz.

24.00 Uyuduğumuz sırada deri hücreleri durmadan çalışır, gündüz olduğundan daha sık bölünürler. İlk rüya safhası başlar.

11 Temmuz 2009 Cumartesi

alışveriş modası

"transparent"); so.write("lorealbanner");
Biraz alışverişin kime ne zararı var ki! Kemal Tanca siyah platform ayakkabı. Hem şık, hem de rahat,129 TL Bu bunaltıcı sıcaklarda güneş kremi olmadan olur mu? Tabi ki hayırrr! Clinique 30 faktör yüz kremi, 33 TL (Sevil Parfümeri)


3 hafta sonra kızkardeşim evleniyor. O yüzden de bu aralar gündemi dekarasyon, çeyiz hazırlıkları ve gelin aksesuarları kaplıyor. Belki size de bir faydası olur.. BETA'da gelin ayakkabıları 103 TL ile 169 TL arasında satılıyor..
Paule Marrot'un Nike için tasarladığı pembe papuça bayıldım. Siyah ta sizin olsun..

Son James Bond kızı Olga Kurylenko Bebe ürünleri için kamera karşısına geçip birbirinden seksi pozlar vermiş..

Sarah Jessica Parker geçtiğimiz haftalarda katıldığı bir davette Jonathan Saunders'ın 2009 kış koleksiyonuna ait bir elbise ve Pierre Hardy'nin 2008 koleksiyonuna ait bir ayakkabıyla katılmış. Düz fönlü saçları ise çok doğal durmuş..
Dost başa düşman ayağa bakar demiş atalarımız ama! benimki düşmanlıktan değil. Sarah Jessica Parker onu ne kadar sevdiğimi bilir :) SJP; Narciso Rodriguez elbisesinden çok 845 Euro'luk Christian Louboutin ayakkabıları ile dikkat çekmiyor mu?
Leighton Meester katıldığı bir partide Chloe elbisesi ve aynı renkteki Christian Louboutin papuçları ile arzı endam eylemiş. Eee iyi de etmiş :)

İki gün önce gördüğümüz Louis Vuitton papuçlar için bu sezon giymeyen ünlü kalmayacak demiştim. Yanılmadığımı görüyorum. Bakın bu kez de Mischa giymiş..

Daha önce giydiği Matthew Williamson for H&M elbiseyi bu defa Mischa Barton giymiş. Ayakkabı olarak ise Alexander Mcqueen'i tercih etmiş. Yalnız Misca Barton'dan bir ricam olacak lütfen saç rengine geri dönsün..

Lady Gaga, Kim Kardashian ve Beyonce'nin vazgeçemediği ayakkabı markalarından biri olan Davis By Ruthie Davis'in renkli yaz koleksiyonundan seçtiklerim..


Ünlü top model Gisele Bundchen “Ipanema Gisele Bundchen” adlı sandalet - terlik koleksiyonunu Madrid'te tanıttı. Türkiye'de satış noktalarında tüm koleksiyonu görebilirsiniz..

Kenneth Cole'un püsküllü gladyatör sandaletlerini geçenlerde Katie Holmes giymişti. Püsküllü çantaları ve diğer gladyatör modelleri de çok şekermiş.. Kenneth Cole 498$ - 258$



Daha önce giydiği Louis Vuitton'un yazlık ayakkabılarını bu defa Beyonce giymiş. 1580$ - 2280$'a satılan bu papuçlar ünlülerin bu yaz vazgeçilmezi olacağa benziyor...

Sarah Jessica Parker Pembe Louboutin papuçları ve siyah Balmain ceketiyle yüzündeki yorgun ifadeyi gizleyememiş. Sevgili eşi Matthew Broderick'in papyonu ve ayakkabı seçimi ise beni dehşete düşürdü!

16 Nisan 2009 Perşembe


Bu hafta Drew Barrymore'a bir şeyler oldu! Yeni bir film ve birbirinden şık hallerde arzı endam eden küçük bir kız çocuğu olarak döndü aramıza! David Letterman'ın showuna Giambattista Valli'nin 2009 kış koleksiyonuna ait siyah bir elbise ve Giuseppe Zanotti'nin 650$'lık ayakkabılarıyla katılmış. Saçı ve makyajı yine çok güzel. En hoş detay ise bu yazın favorisi olan çiçek küpeleri..

Christian Louboutin'in bantlı papuçları ayakta rahat ve şık durduğu için mi yoksa 1495$'a satıldığı için mi bu kadar rağbet gördü çözemedim!

Nine West'in 2009 yaz ayakkabı koleksiyonundan bir kaç model.. İç ses: Bu aralar ayakkabılara mı taktım? Yok canım size öyle geliyor :P


Katie Holmes Kenneth Cole'un 2009 yaz koleksiyonuna ait 175$'lık gladyatör sandeletler ile görüntülenmiş. Katie Herzamanki gibi bakımsız ve o gladyatörler onun değil benim ayağımda olmalıydı! Tabi ki grisi..

2009 İlkbahar - Yaz ayakkabı modelleri.. Christian Louboutin 725 Euro, Christian Louboutin 595 Euro , Pedro Garcia 300 Euro Fendi 395 Euro, Fendi 450 Euro, Miu Miu 450 Euro Sigerson Morrison 601 Euro Sigerson Morrison 245 Euro Loeffler Randall 483 Euro Giseppe Zanotti 550 Euro Balmain 542 Euro Antik Batik 140 Euro Chloe 425 Euro Lanvin 350 Euro


Valentino'nun 2009 İlkbahar - Yaz ayakkabı ve çanta koleksiyonunda gül'ün etkisi açıkça hissediliyor.. Valentino sandaletler 575 Euro Valentino 1950 Euro Valentino 2395 Euro Valentino 2595 Euro